Kronik İnterstisyel Sistit

Ağrılı mesane sendromu olarak da tanımlanan İnterstisyel Sistit gelişiminde birçok patolojik sorun ortaya atılmıştır. Bir teoriye göre mesanedeki idrar hissini oluşturan ince iğsi ve çok hassas sinir uçlarını idrarın kimyasal etkisinden koruyan, idrar kesesinin iç yüzeyini örten koruyucu bir salgı (mukus) tabakasının hasar görmesidir. Bu hasar neticesinde, yoğun kimyasal uyaran içeren idrar (örneğin içeriğindeki potasyum tuzu), direkt olarak bu iğsi ve hassas sinir liflerine temas eder. Bu uyarıda yoğun ağrı, batma ya da yanma şeklinde hissedilir. Bu şekilde, mesane (idrar kesesi) katmanları görülmektedir. GAG tabakası idrar kesesinin içyüzeyindeki hücrelerin üzerini bir sıva gibi örter. Altındaki hücreler ile idrardaki uyarıcı maddelerin direkt temasını engeller ve sinir uçlarının yoğun şekilde uyarılmasını korur.

Aynı şekilde başka bir teoride de, mesanenin iç yüzeyini sıvayan GAG denilen bir madde (glikozaminoglikan), idrar içindeki maddelerin geçişini engeller. Bu “GAG” sıvasında hasar ya da yırtık vs. oluşmuş ise, idrardaki uyarıcı maddelerin mesane yüzeyindeki sinir uçları ve kas dokusuna temas etmesine neden olur. intersistiyelnedir Bu olay sonrasında da mesane iç yüzeyinden başlayan doku hasarı sonucu, kişide mesanede ağrı hissi ve aşırı hassasiyet kendini gösterir. Bu ilk başlangıç hasardan sonra, mesane hasarının ilerlemesinde mast hücreleri denilen kan hücreleri ayrıca önemli bir rol oynayabilir. Bu gelişme ile sinir uçlarında yoğun uyarı ve bu uyarıya bağlı iltihap reaksiyonu ağrının ve mesanedeki hassasiyetin beyin tarafından algılanmasına neden olur. Hasta, gece ve gündüz, hemen idrarını yapmak ve bir an önce idrar kesesini rahatsız eden idrarını boşaltmak ister. sistitnedir Diğer bir teori ise İntersitisyel Sisitit hastalarının idrarda bulunan APF (anti-proliferatif faktör) maddesinde bağlı olarak, yeni ve sağlıklı mesane hücrelerinin gelişmesi ve hasar görmüş mesane hücrelerinin tamiri engellenmesi olarak düşünülür. İnterstisyel sistit hastalarında idrarda bu maddenin varlığı mesanenin hasar görmüş ve etkilenmiş hücrelerinin tamirini engeller ve sağlıklı idrar kesesi giderek kendini tamir edemez. Ancak günümüzde en çok kabul edilen etken olarak, bu GAG tabakasının hasarına ne neden olmaktadır tam olarak bilinmemektedir. Araştırmalar, farklı faktörlerin bir araya gelerek bu soruna neden olan mesane iç yüzeyi hasarının oluştuğunu ve bunun da İnterstisyel Sistit’e yol açtığını düşündürtmektedir. Bu bir araya gelen farklı faktörler Mesanenin travması ( örneğin cerrahi sırasında) Mesanenin aşırı derecede dolu bırakıldığı (yani idrarın çok tutulduğu) bir dönemin yaşanması Leğen bölgesi taban kaslarının dengesiz fonksiyonu Bakteriyel infeksiyonlar (tekrarlayan) Birincil sinir köklerinden kaynaklanan iltihaplanma (aşırı duyarlılık ya da pelvik sinirlerin iltihaplanması gibi) Sinir yapısının travması (bel, kuyruk sokumu, kalça, bunlara bağlı sinir sıkışması İdrar kesesindeki his duygusunun beyine iletilmesindeki en önemli yol (sinir) Pudendal Sinir olup, sadece idrarın hissedilmesi değil daha bir çok fonksiyonu da yerine getirmektedir. Aynı zamanda genital organlardaki his duyusunu da beyine taşımaktadır. Ayrıca Pudendal Sinir pelvik (leğen kemiği taban bölgesi) taban kasları ve orgazm sırasında kasılan kasların kasılmasını sağlayan ve anüs büzük kasının kasan uyarıları getirir. Oldukça kompleks bir sinirdir. Dediğimiz gibi, idrar kesesinin gerilme ile oluşturduğu idrar ve işeme hissini beyine ileten ana sinir Pudendal Sinir‘dir. İnterstisyel sistit olgularında, idrarın uyarıcı maddeleri ile temas ederek aşırı uyarılan ve hasar gören mesanedeki iğsi sinir uçlarıdan çıkan bu uyarılar da, pudendal sinir ile beyine iletilmektedir. Ayrıca bu sinir uçlarında gelişen iltihabi reaksiyon ile pudendal sinir de etkilenmektedir. Pudendal sinirdeki ciddi bir hasarlanma ya da iltihabi reaksiyon da ters yolla mesanedeki bu ağrının gelişmesine neden olabilmektedir Mesanenin ağrılı sendromu, kronik prostatit, kronik pelvik ağrı gibi hastaların değerlendirmesinde yılların verdiği deneyim ile, İnterstisyel Sistit hastalarında sadece mesaneye ve kısa süreli mesaneyi genişletici yaklaşımına odaklı kalmayıp, mutlak suretle eş zamanlı pudendal sinire ait risklerde değerlendirilmeli ve araştırmada pudendal sinir blokajının eklenmesi çok önemlidir.